TOPAL MOLLA DEVRİMİ


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 09 Şubat 2021
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 16:28
Site: Mut Son Dakika
URL: http://www.mutsondakika.net/sstemel/yazar.asp?yaziID=482


Dün Afganistan’ın yaşadığı bu acı olayların tıpkı benzerini bugün Türk milleti olarak bizler yaşamaktayız.

Haini – Ajanı – Casusu görüyoruz, tanıyoruz; ama maalesef kimseyi inandıramıyoruz. İslamı bilen ajanlar yetiştirerek Müslümanların kullanma oyunu sadece Türkiye Müslümanları üzerinde oynanan bir oyun değil. Geçmişte Afganistan’da uygulanmış olan Topal Molla Devrimi, bu emperyal oyunlara ilginç örneklerden birisidir.

ŞEYH UÇMAZ MÜRİD UÇURUR 1919 yılında Afganistan’ın yönetimini İngilizlerden bağımsız yürütme hakkını Ravalpindi savaşı ile kazanan Emanullah Han, 1923’de kendisini Afgan Emiri ilan eder. 1920 yılında, Afganistan’da Topal Molla lâkabıyla tanınan bir zat ortaya çıkar ve önce bir tekke kurar. Hemen ardından kendi adamlarını Afganistan’ın dört bir yanına salarak “şöyle büyük bir evliya, böyle büyük bir ulema” şeklinde reklamını yaptırır.

Afganistan üzerinde ekonomik yaptırımlarını kaybetmek istemeyen İngiltere, Lawrence tipi bir İngiliz ajanını görevlendirir. İngiliz Ajanla birlikte görevli gelen diğer ajanlar,Topal Molla lakabı verilen ajan hakkında kerametler anlatmak üzere bölgeye dağılırlar.

BİR YILDA BİNLERCE MÜRİD, 3 YILDA YÜZBİNLERCE Köy köy, kasaba kasaba gezerek Topal Molla’nın kerametlerini anlatırlar. Bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde binlerce müridi olur Topal Molla’nın. 3 yıl içerisinde sayısı yüz binleri aşan mürid toplar etrafına. Üç yıl gibi çok kısa bir zaman içinde Topal Molla’nın müritlerinin sayısı 200 bine ulaşır ve 1925 yılına gelindiğinde daha da artarak 300 bini aşar. VE MÜRİTLERİNİ EMANULLAH HAN’A KARŞI KIŞKIRTIR Topal Molla.Tarikat şeyhi olarak geniş bir çevre ve etki alanına sahip olduktan sonra ülkesini bağımsız yönetmeye çalışan Emir Emanullah Han’a karşı, müridlerini kışkırtır.

Devlet yönetiminde yolsuzluk yapıldığını, ahlaksızlık ve israfın çok olduğunu, hükümete ve başında ki krala karşı mücadele etmenin Farz olduğunu anlattığı müridleriyle beraber ülkeyi iyice karıştırır. Topal Molla, istediği güce ulaşınca Afgan emirine karşı ayaklanma başlatır. Bir yıl içinde büyük katliamlar yapılarak oluk oluk kan akıtılmış, Afgan Kralı Emanullah’ın ülkesinden kaçmaktan başka çaresi kalmamıştır.

KAÇAN EMANULLAH HAN HAVA LİMANINDA TOPAL MOLLA İLE KARŞILAŞIR Emir Emanullah Han bu şahsın ‘ajan’ olduğunu bildiği halde, halkına bunu söyleyemez. Ülkede kardeş kanı dökülmeye başlayınca, halkı karşısına almaktan ve daha çok kan dökülmesinden çekinen Emanullah Han 1929’da ülkesini terk eder.Bir daha da ülkesine dönemez. Emanullah Han, Kabil Hava limanında İtalya’ya gitmek üzere uçağın hareketini beklerken, bastonlu, İngiliz tipi takım elbiseli, beyaz şapkalı sarışın bir adam yanına yaklaşır. Bu kişi Emanullah Han’ı selamlar ve hemen sorar; “Beni tanıdın mı?” “Ben o meşhur Topal Mollayım. Afganistan’ı karıştırmakla görevliydim, görevimi başarıyla bitirdim ve şimdi İngiltere’ye dönüyorum. Benim ajan olduğumu bildiğin halde neden bunu halkına söylemedin? Bu benim en büyük korkumdu, ama sen bunu bile yapamadın! Bildiğin halde neden sustun?” Ülkesini terk etmek zorunda kalan Emir Emanullah Han, “Söyleseydim daha da kötü olayların olabileceğinden korktum. Çünkü halkımın size olan güveni çok fazlaydı” der. “Ben senin İngiliz ajanı olduğunu ve hangi görevle Afganistan’a gönderildiğini çok iyi biliyordum. Sen, halkımı öylesine etkilemiştin ve onların gönüllerine girmiştin ki senin İngiliz casusu olduğuna onları inandırmamın imkânı yoktu.”

İngiliz ajanı Topal Molla, sarığını, fesini atmış, uzun sakallarını kesmiş, başında İngiliz fötr şapkası, boğazında gayet kibar kravatıyla, kazandığı zaferin mağrurluğu için de İngiltere’ye yola çıkmıştı. Bu olayı İngiliz ajan Topal Molla’nın hatıralarında anlattığı yazılır. Dün Afganistan’ın yaşadığı bu acı olayların aynısın bugün Türk milleti olarak bizler yaşamaktayız.

Haini – Ajanı – Casusu görüyoruz, tanıyoruz; ama maalesef kimseyi inandıramıyoruz!