Mut Son Dakika
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama
logo

MUT'UN LUNAPARKLARI

İBRAHİM ARI

27 Ağustos 2020, 17:53

İBRAHİM ARI

MUT’UN LUNAPARKLARI

 
İlk zamanlarda Pınarbaşı Mahallesi’ndeki Eski Pazartesi Pazarı’nın kurulduğu alana, Doğancı Mahallesi’nde Seyrankaya Sineması’nın karşısındaki Cuma Pazarı’nın olduğu alana, bir de çok daha sonra şehir merkezinden top sahasına doğru giderken sağ tarafta bulunan boş, geniş bir tarlaya; aslında küçük ama biz çocuklar için olağanüstü büyük olan, lunaparklar kurulurdu. Lunaparkta; atlıkarınca, elle döndürülen zincirli sandalye, ip cambazları, sihirbazlar, dönme dolaplar, saçma tüfeği ile mantar patlatma, çeşitli kasnak oyunları, Karagöz‘le Hacivat gibi kukla oyunları, çekilişler ve çeşitli gösteriler olurdu.

Lunaparkın kurulduğu alan şehrin eğlence merkezine dönüşür, biz çocukları etkisi altına alır büyülerdi. Bazen bir hafta, bazen daha uzun süren bu eğlencelere öyle kaptırırdık ki kendimizi, gökyüzündeki yıldız saydığımız gecelerde uyku tutmaz sabahın olmasını sabırsızlıkla beklerdik. Herkes gördüklerini ve büyülendiklerini ballandıra ballandıra anlatırdı. Eski Pazartesi Pazarının olduğu alanın ortasında koskocaman devasa bir dut ağacı, alanın şimdiki bulvara bakan yanında ise sıra sıra ahşap tekel büfesi, lokanta, berber, bakkal ve esnaf barakaları vardı.

Geçici süreliğine kurulan bu lunaparka Mut’un büyükten küçüğe her yaştan insanı gelir ilgi alanına göre kendisine bir eğlence mutlaka bulurdu. Aileler, gençler ve çocuklarla lunapark özellikle akşam saatlerinde cıvıl cıvıl insan sesleriyle çoşardı. Mut halkı bol bol, doya doya eğlenir lunaparkın tadını çıkarırdı.

1969 veya 1970’in bahar ayları olması gerekir, Eski Pazartesi Pazarı alanına yine bir lunapark kuruldu. Mut küçük olduğu için lunaparkın kurulduğu her yerinden duyuldu. Ben lunaparkın kurulacağını duyar duymaz mahalle arkadaşlarımı da alarak doğru alana gittim. Yaramazlıklarımız vardı ama genel olarak cin gibi pırıl pırıl Mut çocuklarıyız. Alana lunapark çadırları kuruluyor, açılış hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor…

Lunapark çalışanları Mut’un yabancısı oldukları için, ister istemez bilgi almak ve ihtiyaçlarını gidermek için biz çocuklarla iletişime geçiyorlar. Biz çocuklar da meraklı gözler ve doğal içtenliğimizle onlara yardımcı oluyoruz. İçlerinden birisi yardımcı elemanlara ihtiyaçları olduğunu ancak bu kişilerin bizlerin abilerinden birisi olabileceğini söyledi. Öyle heyecanlandım ki, soluğu evde aldım. Durumu heyecanlı heyecanlı benden dokuz yaş büyük olan Hüseyin abime aktardım. Birlikte lunaparka geri geldik. Görüşme sonucunda ücrette anlaştılar. Abimi hemen işe başlattılar.

Akşam oldu programla ilgili anonslar yapılıyor. Alanda insan sayısı gittikçe çoğalıyor derken bir baktım abim üzerinde dikkat çekici, palyaço kıyafetine benzer uzun bir ceketle gösteri bileti satıyor. Hemen yanına gittim. Eğlence programı da başlamak üzere. Abim beni oradaki birisine göstererek ücretsiz içeri aldı ve kulağıma “seni sahneye çağıracak, dediklerini tam yap ha” dedi.

Heyecanım dorukta… Abimin beni gösterdiği kişi meğer sihirbazmış. Sihirbaz sahneye çıktı, kupalarla, giysilerle birkaç gösteri sundu. İçeride bulunanların hepsi pür dikkat. Sihirbaz çabuk hareketlerle eline aldığı 5-6 tane metal halkayı birbirine vurup iç içe geçirmeye başladı. Cin gibi çocuklarız ya, en ufak bir ayrıntıyı kaçırmamaya ve sihirbazın metal halkaları birbirine nasıl geçirdiğini anlamaya çalışıyorum. Sihirbaz aynı zamanda içerdekilere sorular da soruyor, şaşkınlığımızı test ediyor derken “Sen! Evet sen buraya gel!” dedi. Sahnede sihirbazın sağ tarafında duruyorum. Birkaç hızlı ve çabuk hareketten sonra bana “Söyle bakalım çocuk bu halkaları iç içe nasıl geçiriyorum?” dedi. Ben “Aha burdan! İşte halkanın burası açık, ordan geçiriyorsun” dedim. İçeride önce bir sessizlik sonra bir uğultu oldu. O esnada sihirbaz koluma öyle bir çimdik attı ki, acısından gözlerim doldu, konuşacak halim kalmadı.  

Daha sonra, zifiri gece karanlığında abimle birlikte eve gittiğimizi ve abimin bana yolda çok kızdığını hatırlıyorum, gerisi gri…

Bu haber 1280 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

ANKET

MUT KAYISI ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI TANITIMI YAPILIYORMU




Tüm Anketler

Mersin İçin Son Fırsat: '' SERDAR SOYDAN''27 Mart 2024


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi