Mut Son Dakika
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama
logo

ENGEL, ZİHİNLERDEDİR..

İSMAİL ŞİMŞEK

09 Mart 2021, 18:07

İSMAİL ŞİMŞEK

Başarı; hayal ve inanç  ilişkisinin neresinde durduğunuz, buna ne kadar inandığınızla ilgilidir.

 

Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız doğal olarak; kendini bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak zorunluluğunu hisseder. Ancak bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, -gerçekten inandığınızda- aklınız bunu başarabilmek üzere çözümler bulma konusunda size yardım için çalışmaya başlar… 

 

Zihin ve ruhsal dünyamızda  başarabilme, yapabilme çabasına ket vuran engelleyen belli kategorik inançlar, bazı inanmışlıklar  vardır:

 

Bunlar,  ‘’değişmezlik inancı’’ ilgili olarak;  ‘’böyle gelmiş böyle gider…’’  gibi…

Bazen  ‘’etkisizlik inancı’’ olarak; ‘’bir işe yaramaz ki…’’

 

Veya   ‘’ kontrolsüzlük inancı’’ olarak ; ‘’bunu yapmak benim elimde değil ki’’ gibi ruh halleri olarak çıkar  karşımıza…

 

Bu listeyi uzatabilirsiniz…

 

Bu düşünceler  eylem pratiklerimizde ‘’ amaca dönük eyleme geçememe’’ yani eylemsizlik haline kapı aralar. Bu kavramlardan da anlaşılacağı üzere  aslında en büyük engel;  ‘’Zihinlerimizdeki engellerimizdir.’’ Zira bu kavram  zihinsel engellerimizin,  potansiyellerimizi ayaklar altına alıp çiğnediği psiko-patolojik ruhsal takıntımızı işaret eder.

 

Başaramama korkusu veya kendine olan güvensizlik iş görmek başarmak isteyenin önündeki en büyük engeldir. Görünmez  bu engeller bireyin ‘’kendisine yarattığı cam tavanı’’ olarak nitelendirilebilir. Kısaca  bu  ‘’kişinin kendisine koyduğu sınırın üzerine çıkamaması’’ durumudur.  Dolayısıyla bu sınır aynı zamanda kişilerin  cam tavan sınırını yani  ‘’başarıyla ilgili hayallerinin tavan yüksekliğini’’ belirtir. 

 

İnsanın bir şey yapabilme potansiyeli  ‘’inandıklarıyla’’ bir paralellik gösterdiği gibi bir şeyi gerçekleştirebilme becerisi ‘’yapabileceğini düşündüğü seviye’’ kadardır. Çünkü  bir şeyin olanaksız olduğunu düşünürseniz, mental gücünüz bu imkansızlığınızı ispat etmek için harekete geçer. Ancak bu psiko-patolojik ruh eşiğini bertaraf ettiğinizde beyin yeni çözüm yolları arar, sizi hedefe ulaştırır.

 

Örneğin, bilim adamları bunu ispatlamak  için pireleri kullanarak birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koymuşlar. Metal zemin ısıtılmış. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşmeye başlarlar. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. 

 

Bu durumda defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı,öğrenirler.

 

Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı ‘hayat dersi’ne sadık halde yaşarlar.

 

Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar. Çünkü ‘’engel artık zihinlerindedir.’’ Onları sınırlayan dış engel olarak ‘cam’ kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel olarak ‘30cm’den fazla zıplanamaz inancı’ varlığını sürdürmektedir.

 

Bu deney pirelerin ‘’ başarısızlığın nasıl öğrenildiğini’’ göstermektedir. Pirelerin bu yaşadıklarına cam tavan sendromu denir. Yani  psikolojik literatürde adı  ‘öğrenilmiş çaresizlik’ olarak bilinir.

 

Öğrenilmiş çaresizlikte, ‘’yenildiğine uzun süre inanırsan sonunda yenilgi bir gerçek olur.’’

Bu pasif-agresif tutum  zaman  içerisinde   “eylemsizlik hali” ni ortaya koyarken, kişisel gelişim alanında  bu bir zaman sonra “amaca yönelik eyleme geçememe” haline dönüşür.

Bu ruhsal durum halleri maalesef  kişisel yaşamımızda, ‘’bir daha deneme cesaretinin veya daha fazlasını başarabilme özgüveninin’’ belleğimizden silinmesine, kaybolmasına neden olur.

 

Uzunca süre aynı şekilde çalışmış, sınırlarını zorlamamış kişiler ancak kendi koydukları sınırlar kadar mesafe kat edebilirler.

 

Hepimizin bir cam tavan sınırı olduğu gibi bir insanın başarabileceğine inandığı en üst nokta ise  onun cam tavan sınır noktasıdır.

 

Bu haber 687 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

ANKET

MUT KAYISI ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI TANITIMI YAPILIYORMU




Tüm Anketler

MUT İLÇESİNİ SİNEK VE HAŞERELER ESİR ALDI01 Mayıs 2024


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi