Mut Son Dakika
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama
logo

İKNA RETORİĞİ

İSMAİL ŞİMŞEK

03 Haziran 2021, 20:09

İSMAİL ŞİMŞEK

Kitleler; ikna kapasitesi yüksek, kabiliyeti yeterli, retoriği güçlü insanların peşinden koşmuştur hep… Üstelik ikna edildikleri şeyin bazen felaketleri olduğunu bilmelerine rağmen…

Onun için ikna, bir yetenek bir kabiliyet işidir. Bir nevi inandırma, kanısını değiştirme hatta doğru olmadığını bildiği şeyle kandırma becerisidir…

Başkalarının fikirlerini, düşüncelerini, eylem ve kararlarını bir konuda değiştirmeye razı etme ustalığıdır. Bu beceriye sahip olmak konuşma dilini yerinde kullanma yetkinliği gerektirir. Dil zamanla ne kadar yetkinleşirse tüm tali yolları ana yollara çıkarma kabiliyetide o derece artacaktır. Dil derken sırf sözcüklerin gücünden bahsetmiyorum.Bunun dışında beden dili, mimikler, göz teması, örneklendirmeler ve yerinde vurgulamalarla beslenen ‘’kreşendo’’ misali yığınca iletişim unsurunu kapsayıcı bir şekilde kullanmak gerekebilir. İkna derken bundan; her zaman her şeyden her şekilde sonuç alabileceğiniz anlamına gelmemelidir. Bazen allemi cihan olsanız ikna edemediğiniz olabiliyor. Ancak ikna için en geçerli en kullanışlı ana ensrüman ‘’ GÜVEN’’ dir. Zira en iyi retoriğide kullansanızda ‘’ güven’’ yoksa sonuç almanız çok zor olabilir. İnsanın doğasında vardır. Her ne olursa olsun insan; inançla pekiştirilip güvenle taçlandırılan insana inanır itimat eder. Birde ikna için ara enstrüman olarak ‘’fayda’’ olgusu yanında ‘’benzer dil’’ üzerinden konuşuyor olmanız gerekir. Ancak tekrar ediyorum en önemlisi güvendir. İnsan güvenmiyorsa, ikna olması güçtür.

Her ne kadar söylenen apaçık ortadaki bir gerçek olsa dahi sizi yorabilir…

Toplumlar ve insanlık; yöneticiler veya yönetmeye aday liderlerce ikna edildiği derecede yol alır. Ve ikna edildiğine sel olur akar. Bazen neye ikna edildiğinin önemi bile kalmayabilir. Eğer kitleler iknaya yeterince hazır ve iknacıda yeterince demagog ise…

Ancak siz siz olun sürekli olumsuzluklara odaklanmış reaktif kişiliği veya fanatik bir karakteri ikna etmeye çalışmayın. Zira bu size zaman kaybettirir. Bu bir nevi ‘’kumda koşma’’ gayreti gibidir. Sonuçsuz olabileceği gibi oldukça yorucudur da…

Çünkü attığınız her adımın getirisi, ayağınızın altından kayıp giden kum gibidir. Bir nevi zihnin karanlık dehlizlerinde kaybolup gitmek, yürüdüğünüzü sandığınız düzlemde başladığınız yere boş adım atmak gibi bir şeydir. Ancak her neyi ikna etmeye çalışırsanız çalışın ikna dilini kullanmadan önce ikna için hazırlandığınız şeye önce kendiniz inanmalısınız...

Zira önce kendinizi inandırırdıktan sonra beden dilinizi kullanmanın yanında karşınızdakini iknaya dönük sözcükleri yerli yerine oturtursanız bu birliktelikten öyle sekronize bir ahenk çıkar ki kendinizi inandırdığınız yalan bile olsa bir süre sonra sizin doğrularınız olarak karşınızdakini ikna için kullanacağınız önemli bir enstrümana dönüşür. Söylediğim gibi tepkisel reaktif kişiliklerden, fanatik tiplerden, bir taassubun parçası olup zihinlerindeki ‘’kendi kabul kodlarına’’ aşırı bağlı karakterlerle boşuna zaman harcamayın…

İkna'ya meyilli sizin dokunmanızı bekleyen gözlerinde o ışığı görebildiğiniz insanlara yoğunlaşın… Demem o ki yaşam tecrübem ve bunlardan elde ettiğim çıkarımlar buna ikna etti beni hep vesselam…

Bu haber 482 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

ANKET

MUT KAYISI ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI TANITIMI YAPILIYORMU




Tüm Anketler

PRENS VE BEN22 Nisan 2024


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi