Mut Son Dakika
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama
logo

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE İDEOLOJİK DESPOTİZM

İSMAİL ŞİMŞEK

14 Mart 2022, 08:53

İSMAİL ŞİMŞEK

Demokrasi,‘’Hukuk ilkelerini, tahammülle, uzlaşıyla, çok seslilikle bütünleştiren bir erdem rejimidir. ‘’ Demokrasilerde, çoğunluğun iradesi yanında azınlığın tercihlerinin de önem taşıması yönetsel tercihlerde ‘’uzlaşı’’ boyutuyla önem kazanır. Demokratik kültürün es geçilemeyecek diğer bir boyutu da demokrasinin ayrıca bir ‘‘samimiyet rejimi’’ olması, ‘’ayrıcalık, çifte standart, ikiyüzlülük’’ gibi ahlaki deformasyonları kaldıramayacağıdır. Son üç yıldır Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde ‘’ siyasal restleşme’’ veya ‘’politik rövanşizm’’ üzerinden ‘’ ideolojik fanatizmi ‘’ önceleyen yönetsel aklın yapay bir mecraya hapsedilerek geleceğe dönük siyasal tasavvurlar uğruna ‘’ uzlaşı’’ kültürünün terk edildiği, ‘’ emeğin ve ekmeğin’’ gözyaşıyla buluşturulduğu, '’ Nepotizmin’’ sıradanlaştırıldığı ‘’ ayrımcılık ve kayırmacılığın’’ ayyuka çıkarıldığı bir çifte standarda tanıklık ediyoruz. ‘’ SÖZ’’ olgusu da tıpkı ‘’ DEMOKRASİ’’ olgusu gibi gerek toplumsal gerekse siyasal kültürümüzde zamanla içini boşalttığımız kavramlardan biri olarak aslında Türk demokrasi kültüründe ahde vefayı, ahlakı ve erdemi tanımlar. ‘’ SÖZ’’ denince CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından 31 Mart 2019’da seçim meydanlarında 83 milyonun gözünün içine bakılarak haksız-hukuksuz işçi çıkartılmayacağı taahhüt edilmiş sadece Mersin’de değil tüm ülkede ‘’bu söze ‘’ itimat edilerek oy verilmişti. O günkü söylenenlere bugünün perspektiften bakıldığında seçim meydanlarında demokrasi, insani değerler, hak, hukuk ve adaletten bahsedenler bu gün bu yönde bir kelam dahi etmedikleri gibi ‘’SÖZ’’ adı verilen bu önemli değerin ayaklar altına alınıp üzerinde tepinildiğine şahitlik ettik. Mersin halkı 31 Mart yerel seçimlerinde yerel yönetimdeki tercihini değiştirirken ‘’ çok seslilik, demokrasi ve adaletten’’ bahsedenlerce yerel iktidara sahip olunduktan sonra kendisine oy vermemiş azınlığın tercihlerinin yok sayıldığını, bilindik standart ‘’ yönetsel klişeler’’ üzerinden binlerce emekçinin ‘’ performans düşüklüğü’’ adı altında işten çıkartılarak yerlerine on binlerce kişinin yeniden işe alındığına şahitlik ederken bu gün inkar edilen bu çelişkileri vicdan üşümesi yaşayarak izledik ve izlemeye devam ediyoruz. Oysa olması gereken ‘’ ideolojik fanatizmi değil, rasyonalizmle bütünleşmiş akılcı, pragmatik politikayla entegre olmuş bu faydacı anlayışı yönetsel işleyişe egemen kılmak’’ değil midir? Sadece bunlarla kalınsa… Kocamaz döneminde Mersin’in devasa projelerde görev üstlenen bazı üst düzey bürokratlarının haksız hukuksuz uygulamalara maruz bırakıldığına, sürgün uygulamasının olağanlaştırıldığına tek bir soruşturma açılmamış temiz, şaibesiz, çalışkan ve faydacı bu bürokratların ‘’ideolojik taassubiyetler’’ üzerinden görevlerinden el çektirildiğine bu tür uygulamaların Mersin Büyükşehir Belediyesinde artık kanıksandığına ve sıradanlaştırıldığına şahitlik ediyoruz. Hatta İdare Mahkemesince uygulanması istenilen kararıyla görevlerine iade edilen bürokratların görevine iadede direnildiği, görevine iade edilenlerin ertesi gün belki birkaç gün sonra tekrar görevden el çektirildiği gerçeğiyle de yüzleştik, yüzleşiyoruz. Tüm bunlar meselenin insani, vicdani ve demokratik teamül boyutu… Birde bunun hukuki yani anayasal ve yasa boyutu olduğunu da bilmek gerekiyor. Anayasanın 138/4.maddesi; ‘’Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez’’ der. Ayrıca İdari Yargılama Usulü Kanunun ‘’ Mahkeme Kararlarının Sonuçları’’ başlıklı 28/1.maddesi; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre ‘’idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.’’ Ancak ,haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir, der. 28/4. Maddesi; ‘’Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir,’’ der. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ‘’ Görevi kötüye kullanma’’ başlıklı 257/2.maddesi; Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, ''üç aydan bir yıla kadar hapis cezası'' ile cezalandırılır, der. Tüm bunlar ışığında Mersin Büyükşehir Belediye yönetimi mahkeme kararlarına uymamak suç olduğu halde hangi akla hizmet ederek bu mahkeme kararlarının gereklerini yerine getirmez bu ancak akıl tutulması ile açıklanabilir. 31 Mart yerel seçimlerinin ertesi günü Mersin’de yerel bir gazetedeki 1 Nisan 2019 tarihli yazımdan bir alıntı… ‘’ 31 Mart 2019 seçimlerini bitirdik. Bu kadim şehir için artık katma değer üretecek yerel politikacıların, ideolojik fanatizme körü körüne bağlı siyasal radikalizmi önceleyen değil, rasyonalizmi ve pragmatik yerel politikayı esas alan akılcı ve faydacı bir anlayışı siyasete hakim kılması gerekiyor. Artık yeni dönemde yeni yönetimle önümüze bakarken önemli işler yapmaya namzet, başka amaçlara savrulmadan, ajandasında liyakat, dürüstlük ve donanım kriterini belirginleştirmiş, Mersin için tüm olumsuz algıları kıracak, icraatle rüştünü ispatlayacak kısaca bu kadim şehre, bu kadim şehrin geleceğine ‘’ LALE DEVRİ’’ yaşatırken, kapasite inşa edecek bir yerel aktör, proaktif bir belediye başkan profili görmek istiyorum Vahap Seçer’den, ’’ demiş ve başarı dileklerimi iletmiştim. O günden bu güne ‘’ İdeolojik despotizmin ’’ hakim olduğu Mersin Büyükşehir Belediyesi yönetiminde kaldı mı sizce tüm bunlardan bir kırıntı?

Bu haber 495 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

ANKET

MUT KAYISI ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI TANITIMI YAPILIYORMU




Tüm Anketler

PRENS VE BEN22 Nisan 2024


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi