![]() | ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Siyaset ve ahlâk ilişkisi
23 Kasım 2025, 18:22 İdeal Yönetim ve Etik Sorumluluk İki Kaçınılmaz Alanın Kesişimi Siyaset ve ahlâk, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana birbiriyle iç içe geçmiş iki temel alandır. Siyaset, bir toplumu yönetme, düzenleme ve kaynakları dağıtma sanatı ve bilimi olarak tanımlanırken; ahlâk, doğru ve yanlış, iyi ve kötü gibi kavramları inceleyen, bireyin ve toplumun davranışlarına yön veren etik ilkeler bütünüdür. İdeal bir yönetim, bu iki alanın sağlıklı bir kesişimine dayanır. Zira, gücün sınırsız olduğu yerde, bu gücü dizginleyecek yegâne unsur etik sorumluluktur. Güç ve Etik İkilemi Siyaset, doğası gereği güç kullanımı ve yönetimi ile ilişkilidir. Devletin yasal şiddet kullanma tekelinden, liderlerin kitleler üzerindeki manipülatif etkisine kadar siyaset, büyük bir etki alanına sahiptir. Bu noktada, ahlâk devreye girer. Bir siyasetçinin veya yöneticinin eylemleri, sadece yasal olmakla yetinmemeli, aynı zamanda hakkaniyet, dürüstlük ve kamu yararı gibi ahlâki temellere oturmalıdır. "Ahlâkın olmadığı yerde, siyaset yalnızca zulüm aracıdır." - Albert Camus Ahlâki Siyasetin Temel Taşları Ahlâki bir siyasetin varlığı Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Yöneticilerin kararları ve eylemleri kamuoyu önünde açık olmalı ve yanlış yaptıklarında bunun hesabını vermelidirler. Bu, yolsuzluğu önlemenin ve halkın güvenini korumanın en önemli yoludur. Adalet ve Eşitlik: Siyaset, bireyler arasında dil, din, ırk, cinsiyet veya ekonomik durum ayrımı yapmaksızın fırsat eşitliği ve sosyal adalet sağlamayı hedeflemelidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi, herkese eşit uygulanmalıdır. Dürüstlük ve Sözünde Durma: Siyasetçilerin vaatlerinde ve beyanlarında dürüst olmaları, etik liderliğin temelidir. Halkın iradesine saygı göstermek ve verilen sözleri tutmak, siyaset kurumunun itibarını güçlendirir. Empati ve Kamu Yararı: Siyasetçiler, kararlarını kişisel veya zümresel çıkarlara göre değil, toplumun genel refahı ve en dezavantajlı grupların ihtiyaçları doğrultusunda almalıdırlar. Sonuç: Ahlâki Kriz ve Geleceğin Yönetimi Günümüzde, popülizm, dezenformasyon ve siyasi kutuplaşmanın yükselişi, siyaset ve ahlâk arasındaki ilişkinin ciddi bir kriz içinde olduğunu göstermektedir. Siyasetin giderek bir çıkar çatışması alanına dönüşmesi, toplumsal güveni sarsmakta ve demokratik kurumların işlevselliğini tehdit etmektedir. Geleceğin ideal yönetimi, siyasetin teknik bir iktidar mücadelesi olmaktan çıkıp, ahlâki bir hizmet alanı olarak yeniden konumlandırılmasını gerektirir. Bu, sadece siyasetçilerin değil, aynı zamanda siyasi kararlara eleştirel bir gözle yaklaşan ve etik standartları talep eden vatandaşların da sorumluluğudur. Siyaset, toplumsal düzeni kurma aracıysa, ahlâk da bu düzenin ruhunu ve vicdanını oluşturur. Birinin eksikliği, diğerini işlevsiz ve tehlikeli kılar. Bu nedenle, daha iyi bir toplum inşa etmenin yolu, ahlâkı siyasetin merkezine taşımaktan geçmektedir. Özay Düzel ozaylaozgurce@gmail.com Bu haber 75 defa okunmuştur.
|
|
||||||||
|
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |
||||||||||