Üzülerek bu yazımı yazıyorum. En üst makamda olsanız dahi öğretmene karşımda ayak ayaküstüne atamazsın diyerek rencide edemezsiniz.
Sen bir makam sahibi olmuşsun ama şunu hiç unutma ki seni o mevkilere getiren, okutan, o bilgileri sana öğreten bir öğretmene saygılı olmasını öğrenememişsin.
Bir öğretmen olarak, bir eğitimci olarak, senin okuldaki öğrenimini ve bilgileri öğreten ÖĞRETMEN, karşında bacak bacak üstüne de atar. Çünkü öğretmen bizlerin okumasında, bilgi edinmemizde ve bir mevkiye sahip olmamızda büyük rol oynar.
Seni eğiten, öğreten ve mevki sahibi yapan öğretmenlere saygılı olman gerek. Öncelikle mevki ve makamına saygı duyarım ama bir öğretmene o mikrofonda konuşmalarını asla tasvip etmem.
İşte bir hikaye ne diyor dinle: “Sen adam olmazsın diyen babaya inat evlat okur Kaymakam olur. Makamında otururken eskiden jandarma ve polise inzibat derlerdi. İnzibata gidin filan köyden filan adresten babamı buraya getirin der. Uzatmayalım inzibat apar topar Kaymakamının babasını evinden alıp makama getirirler. Baba içeri girer girmez Kaymakam babasına şöyle seslenir. Bak baba sen bana adam olmazsın derdin bak ben Kaymakam oldum der. Baba gülerek evladına cevap verir. Oğlum ben sana makam sahibi olamazsın demedim ki adam olamazsın dedim. İşte ispatı. Sen adam olsaydın okuyup Kaymakam olduktan sonra babanı ayağına değil de sen babanın ayağına gider elini öper ben kaymakam oldum baba derdin” der.
Ben anlamam ondan bundan. Bizler önce annemizin karnında 9 ay gibi bir zaman kalır ve Allahımın izniyle annemizin doğum yapmasıyla hayata gözlerimizi açarız. Sonra anne ve babanın sıcak kucağında belirli yaşa kadar büyürüz.
Daha sonra okul çağına gelince bizleri öğretmenlere teslim ederler. Öğretmenlerimizde bizleri ilk, orta, lise ve üniversitede bilgileri verip bizleri eğitirler. Onların bilgileriyle meslek sahibi, bir makam sahibi oluruz.
Öğretmenlere laf söylenmez elleri öpülür bilmeyen öğrensin
Saygılarımla
Hasan Çetin
Bu haber 1618 defa okunmuştur.