Mut Son Dakika
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Ne olacak bu memleketin hali

HASAN ÇETİN

03 Mart 2025, 08:55

HASAN ÇETİN

İnanın çözüm için düşünüyorum maalesef öyle bir çukura düşmüşüz ki bu milletin sonu iyi değil. Vatandaşın bu pahalılık ekonomi bozuk ortamda ne yapacağını düşünemiyorum bile.

Öyle bir dengesizlik var ki ekonominin düzeltilmemesi yüzünden bu halk ne yapacağını bilmiyor. Ağlasa da sızlasa da elinden bir şey gelmeyen bu milletin hali kül.

Özellikle emekli maaşların hesaplanmasında öyle bir dengesizlik var ki hala düzeltilmeden haksız maaş alanlara göz yumuluyor.

10 yıl prim yatıranla 25 yıl ve üzeri prim yatıranın aynı maaş alması bile düşündürücü.

Benim bildiğim bir ülkede çalışanın emekli olması için mutlaka belirli şartları vardır. Ama bakan kim oy almak için EYT diye bir kanun çıkardılar emekli sayısını ikiye katladılar şimdide kara kara düşünüyorlar bu emekli maaşlarını nasıl ödeyeceklerini.

Mantıken düşünmek lazım bir ülkenin SGK, BAĞ-KUR ve memurun emekli olması için mutlaka belirli şartları var iken neden oy için kendi kafalarınca kanun çıkarıp adını da EYT koyarak emekli etmelerine hala aklım sarmıyor.

İnsanın kafası karışıyor birileri 3 bin 600 gün prim ödemiş birileri 25 yıl ve daha yukarı prim ödemiş aynı maaşı alıyor. Bu mu adalet, bu nasıl yasa, bu nasıl kanun bir türlü anlamış değilim.

Bugün en düşük emekli maaşı 14 bin 469 lira.

Buyurun bu emekli nasıl geçinsin. Kiraların en düşüğü 15 bin lirayla başladığı ülkemizde emekli ek bir iş yapmazsa nasıl geçinsin soruyorum size.

Neyimiş, emekli maaşını ödeyemez duruma gelmişiz. Öyle bir yöneticilerimiz var. İyi güzelde emekliyi aç bırakmak mı yoksa açlıktan öldürmek mi anlamadım gitti.

Bir sigortalıdan bir BAĞ-KUR’ludan ayda almış olduğun prim ve verginin iki katı bile değil verdiğin maaş. Neyimiş kemer sıkacakmışız. Kemer sıkmayı kendi maaşlarınızda değil de emeklinin yetmeyen aldığı maaşa mı göz diktiniz inanın düşünmek bile istemiyorum.

Pazara bir alışverişe çıksan para yetmiyor. Bu pahalılıkta yaşamak zor. Pahalılığın önüne geçme yerine maalesef hiçbir girişim dahi yapılmaması yapılsa bile başarısız kalınması bu milleti yedi bitirdi.

Bakalım bu millet nereye kadar sabır edecek nereye kadar sabredecek.

Düşünüyorum da bir Avrupa ülkesinde akaryakıta zam gelse vatandaş sokağa dökülüyor ve protesto ediyor.

Bizim ülkede yapsan suçun vatan haini diyerek içeri atarlar. Hakkını bile arayamaz bir millet haline geldik. 

2016 yılına kadar çok güzel bir yönetim şekli olan bu ülkede ne oldu da bu hale geldi. Demek ki ülke içinde üreticinin ve halkın parasını yemeye devam eden bir aracılar var.

Üretici tarlada atıyorum 3 liraya satamadığı ürün pazara gelince 50 liradan bizlere satılıyor. Bu arada ki farkı kimler cebine koyuyor. Bunun takibini yapamıyorsan bırakacaksın bu ülkeyi yönetenler gelsin.

Eskiden padişahın bir hikâyesi var. Dağ baş giderken susamış. Bir bakmış bir Yörük çadırı var. Hemen yaklaşıp su istemiş. Suyu kana kana içtikten sonra borcum kaç lira diye sormuş. Yörük tabi bunun kral olduğunu bilmiyor 10 altın istemiş. Padişah düşünmüş dağ başında burada su ateş pahası demiş.

İşte bizde de artık üreticiyle pazarcı arasındakilerin zammı bu hale getiriyor getirmesine de inceleyip müdahale eden kim.

Neyimiş serbest piyasaymış. Kardeşim bu kanunu çıkaranlar nasıl çıkardıysa sende iptal et fiyatları hükümet olarak sen belirle. Niye yapsınlar ki çünkü aracılara zarar verir. O aracılarda bu ülkeyi emen vampirler gibi ama onlara dur diyen yok.

Vatandaşa kızmasınlar. Alkolden ölen sigara kaçakçılığı diyenlere buradan sesleniyorum. Tabi ki bunlar vücuda zarar. İnanın maliyeti olmayan ve çok az olan sigara ve içki. Ama öyle bir fiyat belirlemişler öyle bir zam yapıyorlar ki vatandaşı kaçak sigara ve içkiye yönlendiriyorlar.  

Mesela öğrendiğime göre her şey içinde işlenen rakının 5 kiloluğu bin 200 lira ve bu 5 kiloluk bidon içindeki katkıdan 10 kilo üzerinde rakı yapıyorsun. Bugün bir kilo yani yüzlük rakı en düşüğü bin 300 civarında. Arada dağlar kadar fark var.

Kısacası bu haddini aşan zamlar yüzünden halk kaçakçılık işine başvurmak zorunda kalıyor. Bu örnek sadece içkide değil diğer ürünlerde de var. Ama bakan kim takip eden kim.

Onun için devamlı zikzak yapan ve her an kazaya sebebiyet verecek olan şoförü ne yaparsın deyip hemen değiştirirsin.

Bu ülkeyi yönetenlerinde değişme zamanı geldi.

Birde söylemeden geçemiyorum.

Artık siyasette ve bu ülkede milletvekilinden tutda, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanına artık bir yaş sınırı getirseler iyi olur.

İnanın bu ülkeyi yönetenlerin çoğunluğu yürüyemez duruma gelmiş. Bunlara Bülent Ecevit örnekti. Hala ülkeyi yöneteceğim partinin genel başkanlığını bırakmayacağım diye direniyorlar.

Bence buna bir çözüm bulup bir yaş sınırı getirilmesi gerekmiyor mu.

Saygılar

    

 

     

Bu haber 87 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

ANKET

SEÇİM OLSA HANGİ PARTİYE OY VERİRİDİNİZ







Tüm Anketler

Sahip çıkılmayan bir ilçeye sahibiz06 Mayıs 2025


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi